6 Nisan 2016 Çarşamba

Neden Online Alışveriş

Online alışverişin avantajları

Online Alışveriş, ürünler hakkında bilgi almanın ve alışveriş yapmanın en kolay, en hızlı ve en tasarruflu yoludur. Günün her saati en uygun fiyatlarla evinizden, işyerinizden yani bulunduğunuz her yerden alışveriş yapabilirsiniz.
 
Online alişveriş, ulaşım maliyetlerinde kolaylık sağlar. Trafik, park, mağaza mağaza dolaşma, ödeme kuyruğunda bekleme ve paket taşıma sorunlarını tamamı ile ortadan kaldırır. Düzenlenen kampanya, promosyon ve indirimlerden çok hızlı bir şekilde haberdar olmanızı sağlar.
 
Ürünlerin tüm özelliklerini aynı anda görerek karşılaştırma yaparak karar verir ve işlemlerin her aşamasında alışverişten vazgeçebilme imkanı sağlar.
 

Online alışveriş yapmak, aranılan ürün ya da hizmeti, çarşı pazar dolaşıp yorulmadan pek çok alternatifi bir arada görerek, kısa sürede bulma ve satın alma imkanı sağlar. 

Online alışverişte yalnız kendiniz için değil, sevdiklerinize de hediye göndermenin bir yolu olarak düşünebilirsiniz.
Böylelikle hem kargo masrafından tasarruf edersiniz, hemde günlük hayatınızda hediye almaya zamanınızın olmadığı durumlarda başkaca alternatifinizin olmasını sağlar.
Devamını Oku
Tesettüre Girme Sürecini Gözyaşlarıyla Anlattı

Tesettüre Girme Sürecini Gözyaşlarıyla Anlattı

Bursa'da Nun Dergisi'nin düzenlediği BursaAlışveriş Festivali NUNFEST'e katılan ünlü muhafazakar modacı Gülsüm Elkhatroushi, eskiden açık olduğunu ve kapandıktan sonra yaşadığı süreci anlatırken gözyaşlarına hakim olamadı. Muhafazar kesim tarafından ilgiyle izlenen ve sevilen modacı Gülsüm Elkhatroushi, Bursa'da katıldığı festivalde büyük ilgi gördü. Hayranları ünlü modacıyla saatlerce öz çekim yaptı. Katıldığı festivalde söyleşi yapan ünlü modacı kapanma sürecinde yaşadığı zorlukları anlatırken gözyaşlarına boğuldu.
"ÇOK AĞLAYARAK KAPANDIM"
Umreye giderken uçakta kapandığını söyleyen ünlü modacı Gülsüm Elkhatroushi, "Çok ağlayarak kapandım. Çevrem farklı. Annem açık, kardeşlerim açık. Herkes 'Sakın çarşaflara girme, sakın onlara dalma, kızım gençsin yaşlanınca yaparsın' diye telkinlerde bulunuyorlardı. Eşim kapanmamı çok isterdi. Ama baskı yapmazdı. Umre'ye giderken uçakta karar verdim kapandım. Sosyal paylaşım sitelerindeki açık tüm resimlerimiUmre'ye giderken sildim.
"4-5 GÜN EVDEN ÇIKAMADIM"
Umre'de 15 gün her şey çok güzeldi. Umre'den döndükten sonra 4-5 gün evden çıkamadım. Eşim bu durumumu anladı. 'Evden neden dışarı çıkmıyorsun' diye sordu. Evden dışarı çıktım, bu defa hocalarımla görüşmemeye başladım. Beni arıyorlar, 'neden böyle yapıyorsun' diye. Çok dua ettiler bana. Bir gece çok rahatsızlandım. Seccadenin üzerinde çok ağladım. 'Allah'ım bana kolaylaştır' diye. Çünkü etrafımda kimsem kalmadı. Bir tane kapalı arkadaşım yoktu. Çok zor günlerdi. Sonra bu durum dualarla geçti. Sonra bir baktım herkes beni sevmeye başladı. Kapandıktan sonra eşime dedim ki 'Kimsem kalmayacak artık kimsem olmayacak' dedim. Ama şimdi benim yanımda beni seven çok kişi var" dedi.


Devamını Oku
TÜRKİYE tesettür giyimi harcamasında lider

TÜRKİYE tesettür giyimi harcamasında lider

TÜRKİYE tesettür giyimi harcamasında lider çıktı. Türk halkı yıllık olarak tesettür giyimine 29.3 milyar dolar para harcadı.

İtalya'da dünyanın önde gelen İslami giyim sektörü temsilcileri "tesettür giyim forumu"nda biraraya geldi. Küresel İslam Ekonomisi Zirvesi etkinlikleri kapsamında Torino kentinde yapılan toplantıda, İslami moda sektöründen girişimci ve tasarımcılar, İtalyan meslektaşlarıyla buluştu.
EN ÇOK PARA HARCAYAN ÜLKELER
Torino Belediyesi, Ekonomik Kalkınma Genel Müdürü Gianmarco Montanari'nin verdiği bilgilere göre, 2013 yılı baz alındığında, İslami giyim harcamalarında Türkiye zirvede yer altı. En çok tesettüre para harcayan ülkeler sıralaması şöyle oluştu;

1- Türkiye 29.3 milyar dolar
2- Birleşik Arap Emirlikleri 22,5 milyar dolar
3-Endonezya 18,8 milyar dolar
4-İran 17,1 milyar dolar
5- Suudi Arabistan 16 milyar dolar
6-Nijerya 14,4 milyar dolar
tesettür-defilesi.jpgAvrupa'da, Fransa, Almanya ve Birleşik Krallık'ta yaşayan Müslümanların da 25 milyar doların üzerinde tüketim yaptığı belirtildi.
Gianmarco Montanari, İtalya'nın bu sektördeki ihracatının yüzde 20'sini Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan'a yaptığını da ekledi.

226 MİLYAR DOLAR HARCANDI
islami-giyim-defilesi.jpgTorino Belediyesi'nin paylaştığı verilere göre, Müslüman tüketiciler 2013 yılında giyim ve ayakkabıya 266 milyar dolar harcadı. "Bu pazar bir ülkeye ait olsaydı, ABD ve Çin'den sonra 3. büyük ülke olurdu" denildi.
Devamını Oku

2 Nisan 2016 Cumartesi

Yeni Koleksiyon, Yeni Tarz! => Meryems.com

Yeni Koleksiyon, Yeni Tarz! 

TUĞBA, yeni ve farklı koleksiyonu TUĞBA İstanbul ile sadeliğin güzelliğini ön plana çıkartarak "Sadeleşme Mevsimi" ni başlattı. "Sadeleşme Mevsimi" sezon renklerinde ve sınırlı sayıda deri çantaları da yeniliği takip edenlerin beğenisine sunuyor.

Devamını Oku
TUĞBA Konya ile buluştu

TUĞBA Konya ile buluştu

haber 1








TUĞBA Konya ile buluştu

12 Haziran 2015 tarihinde Novada Outlet Konya , şehrin ilk outlet alışveriş merkezi olarak kapılarını açtı. Ziyaretçilerine modaya, markaya ve kaliteye uygun fiyata ulaşma imkanı sunarak, şehirde yeni bir çekim merkezi oluşturmayı başardı.


TUĞBA, Konya'lı tüketicilerle Novada AVM deki mağazası ile buluştu. Şehrin ilk outlet merkezinde, şehrin ilk TUĞBA mağazası hizmete girdi


Tuğba Ürünleri İçin Konya'ya gitmenize gerek yok evinizden çıkmadan bir tıkla bu ürünlere ulaşabilirsiniz.

Meryems.com İle Bir Tıkla Hadi Şimdi Tıkla
Devamını Oku

Tesettür Neden Önemli..!

Tesettürün Önemi
Örtünmek, gizlenmek, bir şeyin içinde veya arkasında gizlenmek. "STR" kökünden "tefe'ul" vezninde bir mastar. Bir fıkıh terimi olarak erkek veya kadının şer'an örtülmesi gereken yerlerini örtmesi demektir. Bir kimsenin örtmesi gereken ve başkasının bakması haram olan yerlerine "avret yeri" denir. Başka erkek veya kadının başkasının yanında avret yerlerini örtmesi gerektiğinde görüş birliği vardır. Sağlam olan görüşe göre, bir kimse tek başına olduğu zaman da örtünmelidir. Buna göre, bir kimse temiz elbisesi bulunduğu halde kimsenin olmadığı bir yerde, karanlık bir odada bile olsa çıplak olarak namaz kılarsa bu caiz olmaz (İbn Âbidîn, Reddü'l-Muhtâr, Mısır, (t.y) I, 375).


Yıkanma, tabiî ihtiyaç, taharetlenme gibi hâcetler dışında, tenha bir yerde de bulunsa, namazda veya namaz dışında avret yerlerinin örtülmesi farzdır. Bunun delili Kur'an ve sünnettir.
 
Allah Teâlâ şöyle buyurur: "Ey Ademoğulları! Her mescide gelişinizde güzel elbiselerinizi giyerek gelin" (el-A'raf, 7/31). İnsanın örtünme ihtiyacının ilk insan Âdem ve Havva ile başladığı, çıplaklığın çirkin bir şey olduğu âyette şöyle belirtilir: "Ey Ademoğulları! Şeytan ana ve babanızı kötü yerlerini kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak nasıl cennetten çıkardıysa, sakın size de bir kötülük yapmasın"(el-A'râf; 7/27). "Ey Ademoğulları! size çirkin yerlerinizi örtecek bir giysi, bir de giyip süsleneceğiniz bir giysi indirdik. Takva örtüsü ise daha hayırlıdır" (el-A'raf, 7/26). Hayvan yünlerinden giysi için yararlanmanın gereğine şöyle işaret edilir: "Davarları da O Yaratmıştır ki, bunlarda sizin için ısıtıcı ve koruyucu maddeler ve nice nice yararlar vardır" (en-Nahl, 1 6/5).
 
Örtünmenin amacı başkasının bakışlarından korunmak ve ırzı meşru olmayan cinsel isteklerden sakınmaktır.
 
Erkeklerin gözlerini sakınması, kadınların iffetini korumak içindir. Ayette şöyle buyurulur: "Mümin erkeklere söyle: Gözlerini sakınsınlar ve ırzlarını korusunlar. Bu kendileri için daha temizdir" (en-Nûr, 24/30). Kadınların örtünmesi konusunda da şöyle buyurulur: "Mümin kadınlara da şöyle: Gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. Zinet yerlerini açmasınlar. Bunlardan kendiliğinden görünen kısmı müstesnadır. Baş örtülerini yakalarının üstüne koysunlar. Zinet yerlerini kendi kocalarından, babalarından, kocalarının babalarından, oğullarından, kocalarının oğullarından, kendi erkek kardeşlerinden, kendi kardeşlerinin oğullarından, kız kardeşlerinin oğullarından, kendi kadınlarından, kölelerinden, erkeklik duygusu kalmayan hizmetçilerden veya henüz kadınların gizli yerlerine muttali olmayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizleyecekleri zinetleri bilinsin diye ayaklarını da vurmasınlar. Ey müminler! Hepiniz Allah'a tövbe edin. Böylece korktuğunuzdan emin" umduğunuza nail olasınız" (en-Nûr, 24/31).
 
 
Sahabe efendilerimizden Usame b.Zeyd radıyallahu anh’in naklettiğine göre;
 
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem, Dihye’tül- Kelbi’nin kendisine hediye ettiği Mısır kumaşlarından sık dokunmuş bir elbiseyi bana giydirdi, ben de onu hanımıma giydirdim. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem daha sonra bana sordu :
 
“Ne oldu Mısır’dan gelen elbiseyi giymiyorsun?” Dedim ki, “Ey Allah’ın Resûlü, ben onu hanımıma giydirdim.” Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki :
 
“Altına pijama türünden bir şey giymesini ona emreyle. Çünkü ben, o elbisenin kemiklerinin hacmini belli etmesinden korkuyorum.”
 
| Ahmet b. Hambel
Ibn-i Abbas radıyallahu anhuma’dan şöyle nakledilmiştir :
 
Rasulullah aleyhissalatu vesselam, kadınlardan erkeklere benzeyenlere; erkeklerden de kadınlara benzeyenlere lanet etti.
 
| Buhari nr : 5751; Ebu Davud nr : 4098; Ahmet b.Hambel nr : 3149; Nesei nr : 9161
 
Hz. Âişe’den rivâyete göre, bir gün Hz. Ebû Bekir’in kızı Esmâ ince bir elbise ile Allah Resulü’nün huzuruna girmişti. Rasulullah aleyhissalatu vesselam ondan yüz çevirdi ve şöyle buyurdu :
 
“Ey Esma! Şüphesiz kadın erginlik çağına ulaşınca, onun şu ve şu yerlerinden başkasının görünmesi uygun değildir.” Hz. Peygamber bunu söylerken yüzüne ve avuçlarına işaret etmişti.
 
| Ebu Davûd, Libâs, 31
 
“Allah Teâlâ, ergin kadının namazını başörtüsüz kabul etmez.”
 
| İbn Mâce, Tahâre, 132; Tirmizî, Salât, 160; Ahmed b. Hanbel, IV, 151, 218, 259
 
Sahih-i Müslim’de sahabelerden Ebû Hureyre radıyallahu anh tarafından bir rivayette Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem, giyindiği halde açık olan, yani ince ve şeffaf elbise ile dolaşan kadınların Cehennemlik olduklarını, Cennetin kokusunu bile alamayacaklarını bildirirler. (Müslim, Libas.-125.)
 
Harbın oğlu Züheyr bana anlattı : “Bize Cerir Sehl’den o da babasından o da Ebu Hureyre radıyallahu anh’den nakletti. Ebu Hureyre radıyallahu anh dedi ki : Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu :
 
Ateşlik iki sınıf insan var ki ben onları henüz görmedim. Yanlarında sığır kuyruğu gibi kamçılar olup insanları onlarla döven topluluk ve biri de bir takım kadınlar topluluğudur ki bunlar giyinik, çıplaktırlar. Görenleri yoldan saptıran ve kendileri de haktan sapanlardır. Başları bir tarafa sarkan deve hörgücü gibi olacaktır. Bunlar cennete giremeyecekler. Kokusu şu kadar, şu kadar yürüme mesafesinden alındığı halde, bunlar cennetin kokusunu da bulup alamayacaklardır.
 
| Müslim – sahih bab: libas ve’l- zineh hadis nr.3971
 
Alkame bin Ebi Alkame, annesinin şöyle dediğini rivayet eder :
 
Abdurrahman’ın kızı Hafsa’nın başında, saçını gösterecek şekilde ince bir başörtüsü olduğu halde Hz. Âişe’nin huzuruna girdi. Hz. Âişe radıyallahu anha başından örtüsünü alarak ikiye katladı, kalınlaştırdı.
 
| Muvatta’, Libas:4
 
Hz. Âişe radıyallahu anhâ ilk başörtüsü uygulamasını şöyle anlatır :
 
Allah ilk muhâcir kadınlara rahmet etsin onlar; “Baş örtülerini yakalarının üstüne taksınlar…” (en-Nûr, 24/31) ayeti inince, etekliklerini kesip bunlardan başörtüsü yaptılar.
 
Yine Safiyye binti Şeybe şöyle anlatır :
 
Biz Âişe ile birlikte idik. Kureyş kadınlarından ve onların üstünlüklerinden söz ettik. Hz. Âîşe dedi ki :
 
“Şüphesiz Kureyş kadınlarının birtakım üstünlükleri vardır. Ancak ben, Allah’a yemin olsun ki, Allah’ın kitabını daha çok tasdik eden ve bu kitaba daha kuvvetle inanan Ensar kadınlarından daha faziletlisini görmedim. Nitekim Nûr Suresi’nde “Kadınlar başörtülerini yakalarının üstüne taksınlar…” ayeti inince, onların erkekleri bu ayetleri okuyarak eve döndüler. Bu erkekler eşlerine, kız, kız kardeş ve hısımlarına bunları okudular. Bu kadınlardan her biri etek kumaşlarından, Allah’ın kitabını tasdik ve ona iman ederek başörtüsü hazırladılar. Ertesi sabah, Hz. Peygamberin arkasında başörtüleriyle sabah namazına durdular. Sanki onların başları üstünde kargalar vardı.”
 
| Buharî, Tefsîru Sûre, 29/12; İbn Kesîr, Muhtasar, M. Alî, es-Sâbûnî, 7. Baskı, Beyrut 1402/1981, II/600
Bir başka hadis-i şerifte ise Peygamberimiz Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur :
 
Kadın örtülmesi gereken avrettir. Dışarı çıktığı zaman şeytan ona gözünü diker.
 
| Tirmizî, Radâ, 18


Devamını Oku

Tesettür Ayeti Hangi Olayla Hasıl Oldu..!



Kuranı kerimde tesettür ayeti bir tane değildir ve hepsi farklı olaylardan sonra inmiştir. Tefsir usulü biliminde “İtibar, iniş sebebine değil; hükmün umumiliğine göredir“. Bu itibarla tüm İslam alimleri Müslüman kadınların mahrem olmayan erkekler yanında el ve yüzleri hariç tüm bedenlerini örtmelerinin farzlığında ittifak etmişlerdir. Buna muhalif tek bir alim dahi yoktur.
 
Tesettür ayetlerinin iniş nedenini anlatan rivayetlerden bazıları şöyledir :
 
Nur Suresi, 30. Ayet :
 
Mü’min erkeklere söyle, gözlerini sakınsınlar ve ırzlarını korusunlar. Bu, onlar için daha temizdir. Muhakkak Allah, bütün yaptıklarından haberdardır. (Nur Suresi / 30. Ayet Meali)
 
İbni Mezdevi, sahabe efendilerimizden Ali bin Ebi Talib radıyallahu anh’den şöyle rivayet etmiştir :
 
Rasulullah aleyhissalatu vesselam zamanında Medine sokaklarında dolaşan bir kadınla bir erkek karşılaştıklarında bakışmışlar. Şeytan da “bu bakışlar, ancak birbirlerini beğendikleri içindir’ şeklinde kendilerine vesvese vermiştir. Adam bir yandan yürüyor, bir yandan da kadına bakıyormuş. Başı hep kadından tarafa çevrili olduğu için önüne çıkan bir duvara çarpmış ve burnunu yararak kanatmıştır. Bunun üzerine, ‘Allah’a yemin ederim ki, gidip Rasulullah aleyhissalatu vesselam’a durumu anlatıncaya kadar burnumun kanını yıkamayacağım’ diye yemin etmiş. Hz. Muhammed aleyhissalatu vesselam’ın yanına gelerek hadiseyi anlatır.
 
Hz. Muhammed aleyhissalatu vesselam, “Burnunun duvara çarparak kanaması günahının cezasıdır” buyurur. Bunun üzerine de
 
‘Mümin erkeklere söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) sakınsınlar…’ (Nur Suresi / 30. Ayet) ayeti nazil oldu.
 
| Suyuti, Camiu’l-Ehadis, 34784; Suyuti, ed-Dürrü’l-Mensur, 11/16
 
Nur Suresi, 31. Ayet :
 
Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini sakınsınlar, ırzlarını korusunlar; görünmesi zaruri olanların (el ve yüz) dışında zinetlerini açmasınlar ve baş örtülerini yakalarının üzerine vursunlar; zinetlerini, kocalarından veya babalarından yahut kayınbabalarından yahut oğullarından yahut üvey oğullarından yahut kardeşlerinden yahut kardeş oğullarından yahut kız kardeş oğullarından yahut kendi kadınlarından yahut sahibi bulundukları cariyelerden veya uyuntu (şehvetten yoksun) erkek hizmetçilerden veya henüz kadınların şehvet uyarıcı taraflarından habersiz çocuklardan başkasına göstermesinler; gizledikleri zinetleri bilinsin diye ayaklarını da vurmasınlar. Ey mü’minler, hepiniz Allah’a tevbe edin ki, mutluluğu bulabilesiniz. (Nur Suresi / 31. Ayet Meali)
 
İbni Kesir, Mukatil bin Hayyan’dan, o da Cabir bin Abdullah el-Ensari’den şöyle rivayet eder :
 
Esma binti Mirsed radıyallahu anha’nın Beni Harise mevkiinde bir hurmalığı vardı. Kadınlar oraya etek giymeden, göğüsleri, saçları ve ayaklarındaki halhalları açık olarak giderlerdi. Esma radıyallahu anha da, ‘bu görünüşünüz ne kadar çirkindir’ derdi. Bunun üzerine,
 
‘Mümin kadınlara da söyle: gözlerini (harama bakmaktan) sakınsınlar…’ (Nur Suresi / 31. Ayet) ayeti nazil oldu.
 
| İbni Kesir, Tefsir, 3/273
 
 Ahzab Suresi, 59. Ayet :
 
Bir kısım edepsiz münafıklar, cariye kadınlara sataşırlardı. Zaman zamanda sair kadınları da, cariye adı altında rahatsız ederlerdi. Neden böyle yaptıkları sorulduğunda ise, “Biz onları cariye sanmıştık” diyerek mazeret uydururlardı. Bu hadiseler üzerine Müslüman kadınların dışarıya çıktıkları vakitte tamamen örtünmelerini emreden
 
Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına, dışarı çıkarken üstlerine örtü almalarını söyle; bu, onların hür ve namuslu bilinmelerini ve bundan dolayı incitilmemelerini daha iyi sağlar. Allah bağışlar ve merhamet eder.
 
| Ahzab Suresi / 59. Ayet Meali
 
ayet-i kerimesi nazil oldu.
 
Tesettür ile İlgili Ayet ve Hadisler Nelerdir?
 
 
Tesettür konusunda en çok merak edilen sorulardan biri hiç şüphesiz “tesettür ile ilgili ayet ve hadisler nelerdir?” sorusudur. Özellikle “Kur’an-ı Kerim‘de geçiyor mu?”, “Allah’ın emri mi?”, “Kesin bir hüküm var mı?” gibi insanların akıllarına takılan ve sürekli dile getirdikleri sorulardır. Bu sorulara cevap olarak tesettür ile ilgili ayetler ve tesettür ile ilgili hadisler şöyledir :
 
Tesettür ile ilgili ayetler :
 
Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve mü’minlerin kadınlarına söyle, bedenlerini örtecek elbiselerini giysinler. Bu, onların tanınıp incitilmemelerine de daha uygundur. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.
 
| Ahzab Suresi /59. Ayet Meali
 
Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. (Yüz ve el gibi) görünen kısımlar müstesna, zînet (yer)lerini göstermesinler. Başörtülerini ta yakalarının üzerine kadar salsınlar. Zinetlerini, kocalarından, yahut babalarından, yahut kocalarının babalarından, yahut oğullarından, yahut üvey oğullarından, yahut erkek kardeşlerinden, yahut erkek kardeşlerinin oğullarından, yahut kız kardeşlerinin oğullarından, yahut müslüman kadınlardan, yahut sahip oldukları kölelerden, yahut erkekliği kalmamış hizmetçilerden, yahut da henüz kadınların mahrem yerlerine vakıf olmayan erkek çocuklardan başkalarına göstermesinler. Gizledikleri zinetler bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey mü’minler, hep birlikte tövbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz!
 
| Nur Suresi / 31. Ayet Meali
 
Artık evlenme ümidi beslemeyen, hayızdan ve doğumdan kesilmiş yaşlı kadınların zinetlerini göstermeksizin dış elbiselerini çıkarmalarında kendileri için bir günah yoktur. Ama yine sakınmaları onlar için daha hayırlıdır. Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.
 
| Nur Suresi / 60. Ayet Meali
 
Tesettür ile ilgili hadis-i şerifler :
 
Umeys’in kızı Esma’dan şöyle nakledilmiştir :
 
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem bir gün Hz. Aişe radıyallahu anha’nın evine girdi. Kız kardeşi Esma yanında idi. Üzerinde vücudunun her tarafını örten ve yenleri geniş bir elbise vardı. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem onu görünce kalkıp dışarı çıktı. Hz. Aişe radıyallahu anha kız kardeşine “Buradan uzaklaş Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem, sende hoşlanmadığı bir şey gördü.” dedi. Hz. Esma uzaklaştı arkasından Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem içeriye girdi. Hz. Aişe radıyallahu anha niçin kalkıp gittiğini sordu. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem de elbisesinin yenini sadece parmakları görünecek şekilde ellerinin üzerine çekerek şöyle cevap verdi :
 
“Kız kardeşini görmedin mi? Müslüman bir kadın şurasından başkasını gösteremez.”
 
 
| Mecmeu’zzevâid nr : 4168
 
Bu hadis-i şerif’ten Hz. Esma’nın giydiği elbisenin bedenini örttüğünü, fakat kollarında açıklık olduğunu bunun üzerine Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem bu kıyafetinden hoşlanmadığını, ellerinin üstünün parmaklara kadarda örtünmesi gerektiğini İslam alimleri anlamışlardır ve de böyle ifade etmişlerdir.

Devamını Oku

1 Nisan 2016 Cuma

Mevlana 'dan Seçilmiş Sözler


Gel, gel...

Beden ruh vasıtasıyla hareket eder, fakat siz ruhu göremezsiniz: Ruhu bedenin hareketleriyle bil. -Mesnevi IV-155
* Yoksul beden, ruh hareket edinceye kadar hareket etmez: Atlar ileri atılıncaya kadar heybe olduğu yerde durur. -Divan 14355
* Bil ki ruhlar okyanus, bedenler köpüklerdir.-Divan 33178
* Can, doğan kuşuna benzer, ten ona uzaktır. O, beden tuzağına ayağı bağlı, kanadı kırık bir halde düşüp kalmıştır. -Mesnevi V- 2280
* Bedenin yüzüne bakma, o bozulup yok olur. Ruhun yüzüne bak ki o hoş ve sevimlidir! Divan 1893
* Beden yumurtası içinde harika bir kuşsun sen -yumurtanın içinde kaldığın sürece uçamazsın. Eğer beden kabuğunu kırarsan kanatlarını çırpacak ve ruhu kazanacaksın.
Divan 33567-68
* Ruh kuşum ne zaman kafesinden bahçeye uçacak? -Divan 33887
* Kafeste mahpus olan kuşun kurtulmak istememesi cahilliktendir. -Mesnevi I-1541
* Gökten, yerden nice sular çektin de vücudun böyle semirdi.
Fakat bu iğretidir. Az az sıkıştırmak gerek. Çünkü elde edilenin bırakılması lazım.
Yalnız, Allah'ın "Adem'e ruhumdan ruh üfürdüm" dediği varlık yok mu? O kalır işte, Sen de ruha bak, başkaları beyhudedir. Fakat bu beyhude sözünü, cana, ruha nispetle söylüyorum, her şeyi sağlam bir surette yapan sanatkara, Allah'a nispetle değil ha!
Mesnevi VI-3592-3595
* Veliler şu sözü ciddiye almadan söylemediler: Arınmış kişilerin bedenleri tıpkı ruh gibi tamamen lekesizdir. Onların sözleri, psişeleri, dış görünümleri -hepsi lekesiz mutlak ruh olmuştur. -Mesnevi I-2000-2001
* Eğer egonun formunu bilmek istersen ey genç, cehennem ve onun yedi kapısının hakkında oku! -Mesnevi I-779
* Cehennem bu nefstir; cehennem, bir ejderhadır ki harareti denizlerle eksilmez.
Yedi denizi içer de yine kocakarıya benzeyen nefsin harareti ve coşkunluğu azalmaz.
Mesnevi I-1375-76
* Kendini gören, kendini beğenen; birisinde bir suç gördü mü ...İçinde cehennemden daha şiddetli bir ateş parlar. O, bu kibre din gayreti adını takar; kendi kafir nefsini görmez
Mesnevi I-3347-48
* Kötülerin kötülüklerine acıyın. Benliği, kendini görüp beğenmenin etrafında dolaşmayın kendinize gelin. Allah gayreti pusudan çıkmaya görsün; baş aşağı yerin dibine gidersiniz.
Mesnevi I-3416-17
* Duyusal ego Allah'a karşı kör ve sağırdır. -Mesnevi IV-235
* Hırsız gibi olan ego ve onun işleriyle ilgilenme. Rabbinin işi hariç herşey boştur, boş!
Mesnevi II-1063
* Akıl, iki çeşittir: Birincisi kazanılan akıldır; sen onu mektepteki çocuk gibi
Kitaptan, hocalardan, düşünceden, alışkanlıktan, kavramlardan, ve yeni ilimlerden öğrenirsin. Aklın başkalarınınkinden daha büyük olur fakat edindiklerinin ağırlığıyla yorulursun. Diğer akıl, Allah'ın ihsanıdır.  Onun kaynağı ruhtadır. Gönülden bilgi pınarı fışkırdığında onun kaynağı ne bozulur, ne eskir ne de renk değiştirir. Edinilmiş akıl dışarıdan eve akan bir ırmağa benzer. Eğer yolu üzerinde bir engel olursa aciz kalır. Kendi içindeki pınarı ara sen! -Mesnevi IV- 1960-68
* Filozof entelektüel kavramlarla bağlıdır saf veli ise akıllarının Aklına tırmanır.
Akılların aklı özdür, senin aklınsa kabuk. Hayvanların mideleri sürekli kabuk ararlar.
Özü arayanlar kabuklardan binlerce kez tiksinmişlerdir; Allah'ın velilerinin gözünde yalnızca öz caizdir. Aklın derisi yüzlerce deliller verirken Evrensel akıl nasıl olurda kesinlikten uzak bir adım atar? -Mesnevi III-2527-2530
* Akıllar arasındaki zıtlıkların farkında ol!
Biri dünyadan semaya uzanır, Güneş gibidir diğeri Venüs'ten veya kayan yıldızdan daha aşağıdır. Kandil gibi titrek, sarhoş bir akıl olduğu gibi ateş kıvılcımı gibi bir akıl da vardır...
Cüzi akıl gözden düşmüş akıldır; dünya arzusu insanı asıl hedefinden yoksun bırakır.
Mesnevi V-  459-461 ve 463
* Manaya nispetle suret nedir? Çok zayıf, çok aciz. -Mesnevi I-3330
* Bil ki zahiri suret yok olur, fakat mana âlemi ebedidir, kalır.
Testinin suretiyle ne vakte dek oynayıp duracaksın? Testinin nakşından geç, ırmağa, suya yürü. Sureti gördün ama manadan gafilsin. Akıllıysan sedeften inci seç, çıkar
Mesnevi II-1020-23
* İnsanlar ikincil / tali sebeplere bakıyorlar ve onların her şeyin kaynağı olduğunu sanıyorlar. Fakat velilere tali sebeplerin bir örtüden başka bir şey olmadığı ilham edildi.
Fihi Ma Fih 68/80
* Bu sebepler, görüşlere perdedir. Çünkü her göz, onun sanatını görmeye layık değildir.
Sebebi yırtacak bir göz gerek ki perdeleri kökünden çekip çıkarsın.-Mesnevi V-1551-52
* Görünen suret, gayb alemindeki surete delalet eder, o da başka bir gayb suretinden vücut bulmuştur.
Böylece bunları, görüşünün miktarınca ta üçüncü, dördüncü, onuncu surete kadar say dur!
Mesnevi IV-2888-89
* Münkirin delili ancak ve ancak şudur: Ben şu görünen yurttan başka bir şey görmüyorum. Hiç düşünmez ki nerede görünen bir şey varsa o gizli hikmetleri haber vermededir.
Mesnevi IV-2778-79
* O eşsiz, örneksiz Allah cennetten zıddı giderdi. Orada güneş de yoktur zıddı olan zemheri de. Renklerin asılları renksizliktir...Savaşların asılları barışlardır.-Mesnevi VI-58-59
* Herkes bir yana yüzünü çevirmiştir fakat azizler yönleri olmayan yöne yüzlerini dönmüşlerdir -Mesnevi V-350
* Biçim mevcudiyete Biçimi olmayandan gelmiştir tıpkı dumanın ateşten gelişi gibi.
Mesnevi VI-3712
* Ruh kıblesi gizli olduğundan dolayı herkes yüzünü farklı bir yöne çevirdi .-Mesnevi V-319
* Biz yokuz. Varlıklarımız, fani suretle gösteren Vücud-u Mutlak olan sensin. Biz umumiyetle aslanlarız ama bayrak üstüne resmedilmiş aslanlar! Onlar zaman zaman hareketleri, hamleleri rüzgardandır. -Mesnevi I-602-603
* Kesinlik için tali sebeplere bakan suretperesttir. İlk Sebebe bakan kimse Manayı temyiz eden nur olur. -Divan 25048
* Biçimler yakıt mana nur! -yoksa niçin diye soramazdın. Eğer biçim biçimin hatırına olsaydı o zaman niçin "Niçin?" diye soruyorsun.Öyleyse hikmet semanın zahiri biçimlerine izin vermezdi ve yerin sakinleri yalnızca onun için mevcut olurlardı. Mesnevi IV-2994-95, 98
* Biçimi geç, addan uzaklaş. Ad ve Sanları terk et manaya yönel!Mesnevi IV- 1285
* Dünyada tahsil ve kesb ile hasıl olan her ilim, ilm-i ebdandır; ve öldükten sonra hasıl olan ilim, ilm-i edyandır. Ene'l-Hakk ilmini bilmek, ilm-i ebdandır; ve ene'l-Hakk olmak, ilm-i edyandır. Nur-u çerağı ve ateşi görmek, ilm-i ebdandır; [ ateıte yanmak ilm-i edyandyr. Müşahededen ibaret olan her şey, ilm-i edyandır. Danişden ibaret olan her şey ilm-i ebdandır.] Muhakkak olan şey, müşahede ve rü'yettir. Baki hep ilimler, ilm-i hayaldir. Mesela mühendis tefekkür edip, medrese binasını hayal eyledi. Gerçi o fikir, doğru ve savabdır; fakat hayaldir. Medresenin binasını ikmal ettiği vakit hakikat olur. -Fihi Ma Fih 67. Fasıl
* Yoldaki bu işaret çölde her an kaybolan seyyahlar içindirBirliğe ulaşanlar deruni gözleri ve ilahi lambaları haricinde bir şeye sahip değillerdir-Onlar işaretler ve yollardan kurtulmuşlardır.Eğer birlik halindeki insanlar işaretlerden söz ediyorlarsa bunu hala çekişme içinde olanlar anlayabilsinler diye yaparlar. Yeni doğan çocuğun babası onun aklı dünyayı algılasın diye bir takım belirsiz sesler çıkar. -Mesnevi II 3312-15
* Manevi inzivada rüyet yolunu bulmuş olanlar asla ilimlerin desteğini aramazlar. Onlar ruhun cemalinin meftunu  olduklarından söylenti ve bilgiden yorgun düşerler Rüyet bilgi üzerinde hakimdir. Halk arasında yaygın sözün sebebi de budur: Borçlu olanlar öte dünyaya para görmeye hazırdırlar. -Mesnevi III 3856-59
* Siz rasul olmadığınızdan Yolu takip edin! O zaman gün gelir bu çukurdan kurtulabilir ve yüksek makamlara ulaşabilirsiniz. Sultan olmadığınızdan teba olun! Kaptan olmadığınızdan kendinize kendiniz dümen olmayın! Mükemmel olmadığınızdan dükkan açmayın! Uysal olun ki kazanabilesiniz. Metni okuyun, Sessiz ol! (VII-204) ve sessiz olun! Allah'ın dili olmadığınızdan kulak olun! -Mesnevi II-3453-56
* Yola rehbersiz giren iki günlük yolu yüzlerce yıl gidecek... Üstadsız meslek edinen şehir ve kasabaların maskarası olur.-Mesnevi III-588,590
* Hak yolunda yalnız gitme, bu yol tehlikelerle doludur. Bu yolda, yol kesenler çoktur. Senin tek bir canın var, canınsa düşmanı pek çok... üstelik içinde bulunan can düşmanını tanımıyor, ona can diyorsun, cihan adını takıyorsun. Bu dünyada senin gibi aptallar pek çoktur. Rubai 737 : Şefik Can "Hz. Mevlana'dan Rubailer, Kültür Bak. Yay."
* Allah adamının eğitiminden geçen bir mürid saf ve arı bir ruha sahip olacaktır. Fakat sahtekar ve riyakar birinden eğitim gören ve bilgilenen biri tıpkı onun gibi, aşağılık, aciz, yetersiz, suratsız olacak belirsizlikler içinde ve tüm sağduyudan yoksun olacaktır.
Fihi Ma Fih 33/44
* Sen rezilliği, içinde ulaştığın her şeyi senden çalacak bir rezile mürit olmuşsun.
O, şeref kazanmamış ki sana nasıl kazandırsın? O, sana nur değil karanlık verecektir.
Gözleri iyileştiren kör bir adam gibi: bir parça bezden başka neyle senin gözlerini meshedecek? Onda Allah'ın kokusu veya izi bile yok fakat hala Şit veya Adem gibilerden daha büyük olduĞunu iddia ediyor. Şeytan onu kucaklamış da; "Bizler veliler hatta onların büyüklerindeniz" deyip duruyor. O kimse dervişlerin dünyasından pek çok söz aşırır ki insanlar kendisini hakiki mürşit sansın Konuşmalarında Beyazıd üzerine bile tartışır; Yezid bile ondan utanır. Semanın ekmeğinden de tedarikinden de yoksundur: Allah ona bir kemik bile atmamıştır Kapısında yıllarca asla gelmeyen bir yarının sözüne bağlanarak yüzlerce mürit toplanır durur İnsanın deruni doğasına onun büyük ve küçük işlerinin görünmesi yıllar alır Bu beden duvarının altında bir hazine mi yatıyor yoksa yılanlar, karıncalar ve canavarlar mı ikamet ediyor? Sonunda onun bir hiç olduğu açığa çıkar, Hakk talibinin de yılları geçer: Bu bilgiden onun eline ne kazanç geçecek?
Mesnevi I 2265-68, 72-76, 79-82)
* Ruh Denizinde yüzmek yararsızdır: Tek kaçış Nuh'un gemisidir. Rasullerin efendisi Muhammed "Ben bu Evrensel Okyanustaki gemiyim, Veya hakiki iç görüşte hakiki vekilim."-Mesnevi IV-3357-3359
* Semaları istiyorsan İnsanın arkadaşı ol! Yoksa mavi gökleri hedefleme.-Divan 21291-21296
* Allah'ın Gölgesi senin bakıcın olduğunda fantezi ve onun gölgelerinden kurtulursun.
Allah'ın Gölgesi onun bu dünyaya karşı ölü ve Allah'a karşı canlı olan kuludur. Onun eteklerine tutunur tutunmaz ahir zamanın eteğinden kurtulabilirsin O, gölgesini nasıl da yaydı (XXV-45) - bu gölge Allah'ın Güneşinin nuruna götüren evliyanın bedenidir.
Mesnevi I-422-425
* Büyük velilerin sözleri yüzlerce farklı biçimde görünseler de Allah ve Yol bir iken nasıl olur da onların sözleri iki olabilir? Sözler farklı formda görünür fakat onlar manada birdir. Formda çeşitlilik vardır, anlamda ise hepsi uyumludur. Mesela bir kral bir terziye elbise dikmesini emretse bir kişi ipi yapar, diğeri onları birbirine bağlar, bir diğeri elbiseyi dokur, bir diğeri koparır, bir diğeri iğneyi kullanır. Bu formların hepsi farklı ve çeşitlidir; fakat anlamda birleşir tek bir görevi icra eder. -Fihi Ma Fih 46/57-58
* Bez yıkayan iki arkadaşa bak: Dışarıdan çekişiyor görünürler. Biri elbiseyi suya sokar fakat diğeri onları kurutur Daha sonra ilki onları yeniden ıslatır sanki ikisi de birbirine aykırı işler görüyorlarmış gibi. Fakat görünürde çekişiyor görününler kalpte birdirler ve tek bir görevi uyumla yerine getiriyorlardır. Her rasul ve her velinin kendi ruhsal metodu vardır fakat bunlar Allah'a iletir: Hepsi birdirler -Mesnevi I-3082-86
* Kimdir Şeyh? Beyaz saçlı yaşlı adam. Bu saçın anlamını bil ey umudunu yitiren kişi!
Siyah saç benlik sahibi olandır. Bu benlikten tek bir saç dahi kalmamalı. Benlikten hiçbir şey kalmadığında kişi "yaşlı adam"dır saçı siyah da kır da. Siyah saç beşer doğasının sıfatıdır, saç ve sakalın değil. İsa beşiğinde seslenmiş "Genç olmadan ben bir şeyhim ve yaşlıyım!" demişti Eğer bir kişi beşeri sıfatlarının sadece bir kaçından kurtulmuşsa o şeyh değildir o orta yaşlı bir adamdır. Tek bir siyah saç kalmadığında, beşeri sıfatlar kalmadığında o şeyhtir ve Allah tarafından kabul edilmiştir. -Mesnevi III-1790-96
* Şeyh aklıyla "yaşlıdır" saçının veya sakalının beyazlığıyla değil. Kim İblis'den daha yaşlı olabilir ki -fakat eğer birisinde akıl yoksa o bir hiçtir... Sahtekar kanıt hariç hiçbir şey bilmez yolda zahiri işaretler arar durur. Allah aşkına biz "hastalıklarından iyileşmek istersen bir şeyh seç" dedik Taklitçinin örtüsünden kurtulduğunda kişi eşyayı Allah nuruyla görür
Onun kanıtsız veya izahsız saf nuru kabuğu açar ve öze girerse kişi yalnızca o zaman zahiri, hakiki ve yalanın mührünün aynı olduğunu görür - o kişi torbanın içindekini nasıl bilebilir?... Aklın yaşlısı olmaya çabala, Evrensel Akıl gibi olmaya, ki içi göresin.
Mesnevi IV-2163-64, 67-71, 78
* İnisiyasyon için elini şeyhten başkasına emanet etme, zira yalnız şeyhin eli Allah tarafından himaye edilmiştir.Aklının yaşlı adamı (şeyh kastediliyor) egoya komşu olmak için çocukluk yapmay alışmıştır görünürse sıfır da olsa bu bir örtüdür. Aklını mükemmel şeyhin Aklına yoldaş kıl ki aklın kötü alışkanlıklarından dönebilsin... Elini şeyhin eline verdiğinde bilen ve saygıdeğer hikmetli kişi, ki o zamanın irsal olmuşudur ey mürid onda rasulün nuru yansır. O zaman sen Hudaybiye'desin ve rasule yemin eden sahabilerin yoldaşısın. -Mesnevi V-736-738, 41-43
* Kur'an-ı Mecid bir arûs-ı zîbâ gibidir. Örtüsünü açan kimseye yüzünü göstermez. Ey Kur'an'dan bahs eden kimse! Sana bir zevk ve keşf hasıl olmaması, ondandır ki, sen onun örtüsünü açtın, o seni reddeyledi; ve sana mekr edip, yüzünü çirkin gösterdi; ben o mahbub değilim, dedi. Hz. Kur'an, her ne suretle isterse görünmeğe kadirdir; fakat örtüsünü çekmeyip, rızasını talep eyler ve O'nun rızasına sebep olan şeye sa'y eylersen, sen O'nun örtüsünü çekmeksizin, O sana yüzünü gösterir. Ehl-i Hakk'ı talep et; zira Cenab-ı Hakk (Fecir, 89/29,30) "Haydi gir kullarımın içine. Gir cennetime."] buyurmuştur. Hakk Teala herkese söylemez. Nitekim dünya padişahları, her bir çulhaya söz söylemezler. Halkı padişaha isal için bir vezir ve naib nasb etmişlerdir. Hakk Teala Hazretleri dahi, Hak talebinde bulunan her bir kimsenin, onun kapısına gitmesi için, bir bende intihab buyurdu; ve enbiya ve evliya dahi, bunun için gelmişlerdir. Zira Hakk'a onlardan maada yol yoktur.
Fihi Ma Fih, 68. Fasıl
* Göğsünün içindekini gerçek gönül sanan kimse, Hakk yolunda iki üç adım attı da her şey oldu bitti sandı. Aslında tesbih, seccade, tevbe, sofuluk, günahdan sakınma bunların hepsi yolun başıdır. Hakk yolcusu aldandı da, bunları varacağı yer sandı. -Rubai 465
* Ey Hakk yolunun yolcusu! Eğer sende bu yolun tutkusu varsa, senin başında da bu kapının, bu dergahın sevgisi bulunuyorsa, Hakk ehlinin açtığı iman ve sevgi kapılarının anahtarı nedir? Biliyor musun? o "La ilahe illallah" kelimesini çokça, hoşça söylemektir."
Rubai 468
* Sevgi, düşünce ve manadan ibaret olsaydı senin oruç ve namazın zahiri suretleri de kalmaz, yok olurdu. Dostların birbirlerine armağan sunmaları, dostluğa nazaran ancak görünüşe ait şeylerdir. Fakat bu suretlerle o armağanlar, gönüllerde gizli bulunan sevgilere şahadet eder. Çünkü ey ulu kişi, zahiri iyilikler gizli sevgilere şahittir
Şahidin de bazen doğrucu, bazen yalancı olur. Sarhoş bazen şaraptan olur bazen ayrandan! -Mesnevi I.-2625-28
* Eğer yol bilmezsen eşeğin (nefs) dileğine aykırı hareket et; doğru yol o aykırı yoldur
Mesnevi I-2955
Yine gel.
Kafir, mecusi, putperest olsan da yine gel...
Bizim dergahımız umutsuzluk dergahı değildir.
Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel...
Kamil odur ki; koya dünyada bir eser,
Eseri olmayanın, yerinde yeller eser.
Baskalarına imrenme, çok kimseler var ki senin hayatına imreniyorlar.
Gülün dikene katlanması onu güzel kokulu yaptı.
Herkesin bakmadığı yönden bak dünyaya.
Şefkat ve merhamette güneş gibi ol,
Başkalarının kusurunu örtmekte gece gibi ol,
Sahavet ve cömertlikte akarsu gibi ol,
Tevazu ve maluliyette toprak gibi ol,
Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol,
Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol...
Kamil odur ki; koya dünyada bir eser,
Eseri olmayanın, yerinde yeller eser.
Kimin aşka meyli yoksa, o kanatsız bir kuş gibidir; vah ona
Kim benlikten kurtulursa, bütün benlikler onun olur.
Kendisine dost olmadığı için herkese dost kesilir
Çoban uyudu mu kurt emin olur.
Cahil kimsenin yanında, kitap gibi sessiz ol. 
Devamını Oku